Sosyal Medya

Makale

Ä°liÅŸkinin Mahiyetine DairÂ…

İlişki öznenin içe ve dışa açılımıdır.

Öznelerin iliÅŸkisi olabilir. DiÄŸer varlıkların zorunlu hallerini yaÅŸadıkları bir zeminleri olduÄŸunu gözlemleyebiliyoruz. Ancak insan iradi olarak tavırlar geliÅŸtirdiÄŸi ve bu tavırları bir maksada binaen yaptığı için iliÅŸki diyoruz. Ä°nsan, kendi içine bir yolculuk yapar, tıpkı dışına yaptığı yolculuk gibi… Ä°nsan içini keÅŸfetmeden dışını keÅŸfetme aÅŸamasına geçemiyor. O yüzden Platon’un Akademya’sının giriÅŸinde ‘Kendini Bil’ yazardı. Sufiler bunu ‘Kendini bilen Rabbini bilir’ mottosuna taşıdılar. Ruhsal geliÅŸimin dinamiÄŸi de içerden gerçekleÅŸtirilen seyrüsefere baÄŸlıdır. Bir iliÅŸki eÄŸer içe ve dışa yönelik bir tutarlılığı ve prensipler bütünlüğünü de dikkate alıyorsa sorunu çözme konusunda önemli bir adım atmış olur. Ayrıca da nitelikli bir iliÅŸkinin zeminini de kurmuÅŸ sayılır. Enfüste ve afakta ayetlerin gösterildiÄŸi ÅŸahsiyetin bu ayetlere aynı özelliklerle dikkat kesilmesi gereklidir.

İlişkide şahsiyet sahibi olmakla feragat etme ahlakını cem eden insan olur ve huzurlu olmanın imkânını bulur.

Genelde birey olmanın hep kendini düşünmek ve kendi çıkarını öncelemek olduÄŸu söylenir. Buna iliÅŸki denmez, ancak tek yönlü bir iliÅŸki biçimi olur ki bu da sorunlu bir iliÅŸkidir. Çünkü ‘keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner’… O zaman da sorun baÅŸlar. O yüzden ÅŸahsiyet sahibi kiÅŸi, hem özgürlüğünü elden bırakmaz hem de baÅŸkasını düşünerek kendi dışına ahlaki bir çıkış yapar. Çünkü onun özgürlüğü tam olarak baÅŸkasına yönelik geliÅŸtirdiÄŸi iliÅŸkide billurlaşır. Yani baÅŸkasının ihtiyacını gördüğünde veya baÅŸkasına kendi ilkesel yapısı üzerinden baÄŸ kurduÄŸunda özgürlüğünü de hitama erdirmiÅŸ olur. Ä°ÅŸte saÄŸlam bir karakter, baÅŸkası için kendinden feragat ederek varlığın huzurunu saÄŸlama konusundaki iradesini ortaya koyana aittir. Bu da doÄŸal olarak huzuru saÄŸlamaya matuf eylemleri kendisinin de huzuruna zemin oluÅŸturur. Zaten insan, kendinden vazgeçince kendisi olabilen yegâne varlıktır. Bu yüzden içe dönük bakışı ona dışa dönük bir iradeyi harekete geçirme imkânı bahÅŸeder.

Her halükarda bir ilişkiyi nitelikli kılan ise aşkınlık üzerinden kurulacak ilişkidir.

Ä°ÅŸte iliÅŸkinin mahiyetinin billurlaÅŸtığı zemin burasıdır. AÅŸkınlık, kiÅŸinin kendisini aÅŸan bir gücün varlığının idrakinde olduÄŸu gerçeÄŸini tebellür eder. Bu idrak eylemlerinin mihenk noktasını oluÅŸturduÄŸunda kendisini bir tarafa bırakarak baÅŸkasına yönelik ilgisini canlı tutar. Çünkü aÅŸkınlık üzerinden kurulacak iliÅŸki, kibri, bencilliÄŸi, kin ve nefreti dışarıda bırakır. Yani iliÅŸkinin mahiyetini beklentisizlik üzerine kurmuÅŸ olacaktır. Bu beklentisizliÄŸi de ancak aÅŸkınlığı dikkate aldığında saÄŸlayabilecek bir vasata sahip olacaktır. Daha anlaşılır olması için; ilahi rızaya dayalı eylemler, beklentisizliÄŸi gerek ÅŸart kılar. Çünkü sadece Allah’ı razı etmeye yönelik bir eylem ve niyet, varlığın herhangi bir katmanına dair bir beklenti içine girmesine engel teÅŸkil edecektir. Yani iliÅŸkinin niteliÄŸini belirleyen ÅŸey rıza-i bariyi hesaba katan iliÅŸkidir.

İlişkiyi ilişki olmaktan çıkaran şey ise insanın kibir, bencillik ve kötü emellere sahip olmasıdır.

İlişkinin kötülük üzerine kurulu olmasını sağlayan şey ise kendi rızasını ve beklentisini dikkate alan ilişki biçimidir. İnsan, duygusal bir varlıktır. Bu duygusallığın içinde kin, nefret, korku, sevgi, istek ve arzuyu da taşır. İnsan, ister korkusundan ister sevgisinden ister nefretinden ister kininden veya arzusundan bir eylemde bulunsun, o eylem sınırlı ve sorunlu olur. Çünkü başkası için olmayan şey kendisine de hayır getirmez. Bu yüzden kötü niyetlilikten beri olarak eylemlerimize sahip çıkmalıyız. Niyetin her amelin niteliğini belirlediğini dikkate sunduğumuzda bu mesele de vuzuha kavuşmuş olur.

İnsanın ilişkisi ruhunun dışa vurumudur.

Tam bu noktada insanın sahip olduÄŸu ruhun kendisi açısından ne kadar önemli olduÄŸu gerçeÄŸine dikkat çekmek lazım… Ä°nsan iki temel benliÄŸe sahiptir. Asıl benliÄŸi kurucu benliktir. Yani fıtratının üzerinde bulunduÄŸu benliktir. Yaratılış gayesine matuf bir iradeyi ve düşünmeyi içeren benliktir. Yani bütün benliklerin dönüp dolaşıp kendisine döneceÄŸi benlik bu… Bu benlik aynı zamanda ruhun makamını oluÅŸturur. Ä°kinci benliÄŸi ise kurulmuÅŸ benliktir. Hani her çocuk içine doÄŸduÄŸu kültür tarafından belirleniyor ya… Yani Yahudi, Hıristiyan, Müslüman veya modern kültürün içine doÄŸan öncelikle o kültürün karakteristik özelliklerini edinir. Bir baÅŸka benliÄŸe geçiÅŸ için kendi kurucu benliÄŸine yöneldiÄŸinde bir kültürden baÅŸka kültüre yönelir. Veya kültürel benlikler arasında da geçiÅŸler mümkün… Bu da o kültürel benliÄŸin sahip olduÄŸu akıl ve mantıki tutarlılık ile iliÅŸkilidir. Ruh aÅŸkınlıkla baÄŸ kurduÄŸu gibi içkinlikle de baÄŸ kurar. Ve ruh her benliÄŸin oluÅŸumuna katkı sunar. Bu yüzden iliÅŸkilerin niteliÄŸi ruhun hangi zeminde kendine yer bulduÄŸuna göre biçim kazanır. Kab içindekini dışa vurur derler ya öyle iÅŸte ruhun dışa vurumu olur iliÅŸkilerinin niteliÄŸini belirleyen ÅŸey…

İnsan ilişkileri ile insan olma liyakati kazanır.

Ä°liÅŸkileri bozuk olan insanın insanlığı da bozuk olmaya mahkûmdur. Ä°liÅŸkide suçlu olan insanlığını kaybeder. Ä°liÅŸkileri bir bütünlük üzere algılamak ise kaçınılmaz olmalıdır. Ä°liÅŸkilerinin mahiyeti insanlığını belirliyor. Ä°nsan olmanın yolu doÄŸru iliÅŸkiler kurmada yatıyor. EÄŸer, büyüklenme göstererek kendini baÅŸka türlü kabul ederek iliÅŸki kurarsan kendini kaybettiÄŸin gibi insanlığını da kaybedersin. O yüzden aklıselimi, kalbi selimi ve zevki selimi hiç kaybetmeden iliÅŸkilerini gerçekleÅŸtirmelisin ki insanlığını tanıklık düzeyinde tutma becerisine sahip olasın…

İnsanın diğer insanlarla ve varlıkla ilişkisi nasılsa Rabbi ile ilişkisi de aynı mıdır?

Bu soru bize yukarıdan itibaren anlattığımız temel gerçekliği yeniden düşünmemize imkân tanır. İnsan Rabbi ile doğru bir ilişki kurduğunda bu diğer ilişkilerine de yansır. Ama yanlış bir zeminde Rabbi ile kurduğu ilişki diğer ilişkilerine de sirayet eder. Yani tevazu sahibi bir kul, Rabbi ile haddini bilerek kurduğu ilişki, kendi sınırlarına haiz bir insan olarak diğer insanların sınırlarını da gözeterek insan ve dolayısıyla varlık ile kurduğu ilişkide verici bir ilişki kuracaktır. Bu da onu nitelikli ve doğru bir ilişkinin mahiyetine taşıyacaktır.

İlişkinin mahiyeti bağlamında tek özneden hareketle çıktığı için bozuk çıktığında her tarafa sirayet eder.

Sonuç olarak iliÅŸki bir bütünlük içerir. Ve insan bu bütünlüğü dikkate alarak iliÅŸki kurmayı denemelidir. Ä°nsan tevazu ve şükür sahibi olmakla yükümlüdür. Ve bu yükümlülük üzerine iliÅŸkilerini kurmalı ve geliÅŸtirmelidir. Varlıkla kurduÄŸu iliÅŸkinin mahiyetini de bu tevazu ve şükrü hesaba katarak gerçekleÅŸtirmelidir…

Allah muradını en iyi bilendir…

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.